Kur'an (355. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  et-TEVBE
66 (Boşuna) özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir gurubu bağışlasak bile, bir guruba da suçlu olduklarından dolayı azap edeceğiz.
67 Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil), birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkor ve cimrilik ederler. Onlar Allah'ı unuttular. Allah da onları unuttu! Çünkü münafıklar fâsıkların kendileridir.
68 Allah erkek münafıklara da kadın münafıklara da kâfirlere de içinde ebedî kalacakları cehennem ateşini vâdetti. O, onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir! Onlar için devamlı bir azap vardır.
69 (Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlâtça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (bâtıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
70 Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı? Peygamberi onlara apaçık mucizeler getirmişti. Demek ki, Allah onlara zulmedecek değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler.
71 Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.
72 Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.
73 Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir!
74 (Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resûlü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne dostu ne de yardımcısı vardır.
75 Onlardan kimi de, Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka sadaka vereceğiz ve elbette biz sâlihlerden olacağız! diye Allah'a and içti.
76 Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.
77 Nihayet, Allah'a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allah, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak (iki yüzlülük) soktu.
78 (Münafıklar), Allah'ın, onların sırrını da fısıltılarını da bildiğini ve gaybları (gizli şeyleri) çok iyi bilen olduğunu hâla anlamadılar mı?
79 Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.
80 (Ey Muhammed!) Onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
81 Allah'ın Resûlüne muhalefet etmek için geri kalanlar (sefere çıkmayıp) oturmaları ile sevindiler; mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi çirkin gördüler; "bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır!" Keşke anlasalardı!
82 Artık kazanmakta olduklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  TEVBE
66 Boşuna özür dileyip durmayın. Çünkü siz iman ettiğinizi söyledikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmınızı bağışlasak bile, bir kısmınıza suçlarında ısrar etmelerinden dolayı azap edeceğiz.
67 Münâfıkların / infâk etmeyenlerin erkekleri de kadınları da birbirlerine benzer. Kötülüğü emreder, ortak iyiye mani olur ve cimrilik ederler. Allah'a karşı umursamazdırlar ama Allah da onları umursamayacak. Bu münâfıklar / infâk etmeyenler, yoldan çıkmışların ta kendileridir.
68 Allah, münâfıkların / infâk etmeyenlerin erkeklerine, kadınlarına ve bütün kâfirlere ebedi cehennem ateşi sözü verdi. O, onlara yeter. Allah onları tümüyle dışlamıştır. Onları ebedi azap bekliyor.
69 Siz de öncekiler gibisiniz. Onlar sizden daha güçlüydüler. Malları ve çocukları daha çoktu. Dünya hayatına dalıp zevki sefa sürmeye bakmışlardı. Önceki çağların münâfıkları / infâk etmeyenleri nasıl dünyaya dalıp zevki sefa sürmeye baktıysa, siz de aynı şekilde dünyaya dalıp zevki sefa sürmeye baktınız ve onlann saplandığı batağa siz de saplandınız. İşte bunların dünyada da, ahirette de bütün yaptıkları boşa gitmiştir. Bunların görüp göreceği koskoca bir hüsrandır.
70 Onlara önceki çağlarda yaşayanların, Nuh, Ad ve Semud halkının, İbrahim halkının, Medyen halkının ve alt üst olmuş o şehirlerin haberi gelmedi mi? Bunların hepsine, elçileri söze dayalı apaçık delillerle gelmişti. Demek ki Allah, onlara zulmetmiş değildi. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
71 Erkek ve kadın bütün iman edenler / güvenenler, birbirlerinin dostu ve yaranıdır. Ortak iyiyi emreder, kötülükten alıkoyarlar, destekleşmeyi / dayanışmayı ayağa kaldırırlar, ihtiyaçtan fazlasını vererek arınırlar. Allah'a ve peygamberine itaat ederler. İşte bunlara Allah, sevgi ve merhamet yağdıracak. Allah çok güçlüdür, çok bilgedir.
72 Allah, iman eden erkeklere ve kadınlara, altından ırmaklar akan ebedi cennetler ve cennetlerin tam orta yerinde huzur dolu meskenler hazırladı. Allah'ın hoşnutluğu ise hepsinden daha büyüktür. İşte asıl büyük mutluluk budur.
73 Ey peygamber! Kâfirlerle / gerçeği örtenlerle / hak yiyenlerle ve münâfıklar / infâk etmeyenlerle yılmadan savaş. Onlara karşı kararlı ol ve sert davran. Kaldı ki onların son durağı cehennemdir. Ne berbat bir duraktır orası...
74 Yine öyle bir şey söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Oysa o küfür sözünü söylediler. İslâm'a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler ve asla başaramayacakları bir intikamın peşine düştüler. Oysa intikam almak istedikleri şey, Allah'ın peygamberiyle kendilerine ulaştırdığı ilahi lütuftan başkası değildi. Şimdi; eğer tövbe ederlerse, haklarında hayırlı olur. Fakat aldırış etmezlerse, Allah onları dünyada ve ahirette acı bir azaba uğratacak. Yeryüzünde bir yâr ve yardımcı da bulamayacaklar.
75 Yine onların içinde, "Allah bizi zengin ederse bol bol sadaka vereceğiz ve iyilik, güzellik, doğruluk timsali insanlar olacağız" diye söz verenler var.
76 Oysa böyleleri, Allah kendilerine engin cömertliğinden istediklerini verir vermez bencilce ona sarılırlar ve verdikleri bütün sözlerden dönerler.
77 Allah'a verdikleri sözün namusunu korumadıkları ve yalan söylemeyi huy haline getirdikleri için Allah, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine ikiyüzlülük yerleştirdi.
78 Onlar, Allah'ın kuytu fısıltılarını da, en gizli sırlarını da bildiğini, hatta bütün sırların sırrına vakıf olduğunu bilmiyorlar mı?
79 Mü'minlerden, sözün namusu adına verilmesi gerekenlerden daha fazlasını verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları alaya alanları, Allah maskaraya çevirecektir. Dahası onları acı bir azap bekliyor.
80 Onlar için ister af dile, ister dileme fark etmez. Kaldı ki onlar için yetmiş kere af dilesen de, Allah onları asla bağışlayacak değildir. Bu, onların Allah'a ve peygamberine kâfirlik etmelerinden dolayıdır. Allah, böyle yoldan çıkmış bir güruha doğru yolu nasip etmez.
81 Geride kalıp savaşa gitmeyenler, Allah'ın peygamberi gittikten sonra yerlerinde oturup kalmalarına sevindiler. Mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihat etmekten hoşlanmadılar da, "bu sıcakta sefere mi çıkılırmış?" dediler. Söyle onlara: "Cehennem ateşi daha sıcak!" Keşke bunu anlayabilseydiniz.
82 Bundan böyle, artık az gülsünler, çünkü yaptıklarından dolayı çok ağlayacaklar.