Kur'an (346. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  el-FETİH
14 Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
15 Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur." Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
16 Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.
17 Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.
18 Andolsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.
19 Yine onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfalandırdı. Allah üstündür, hikmet sahibidir.
20 Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimet vâdetmiştir. (Bu ganimetlerden) işte şunları hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve sizi dosdoğru yola iletsin.
21 Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onlar Allah'ın bilgi ve kudreti dahilindedir. Allah, her şeye kadirdir.
22 Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
23 Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
24 O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra, Mekke'nin içinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.
25 Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.
26 O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi, onların takvâ sözünü tutmalarını sağladı. Zaten onlar buna lâyık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilendir.
27 Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.
28 Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter.
29 Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiştir.
  el-MÜMTEHINE
1 Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Peygamber'i de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur.
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  FETİH
14 Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Lâyık gördüğünü affeder, müstahak gördüğüne de azap eder. Allah çok bağışlayandır, sevgi ve merhametle dopdoludur.
15 Sizler bir takım ganimetleri almaya gittiğinizde, o geride kalanlar yakında diyecekler: "Bırakın sizinle gelelim." Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. Onlara söyle: "Siz asla bizimle gelmeyeceksiniz. Hakkınızda bundan önce Allah böyle buyurdu." Ona da diyecekler ki: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz." Hayır, onlar anlayışı kıt kimselerdir.
16 O geride kalan bedevilere söyle: "Siz, ileride çok zorlu savaşçı bir toplulukla savaşmaya çağrılacaksınız. Öyle ki işin ucunda ölmenin de teslim almanın da olabileceği bir savaş... Bu durumda çağrıya uyarsanız Allah size en güzelinden karşılığını verir. Fakat daha önce yaptığınız gibi yan çizerseniz, acı bir azaba çarptırır.
17 Köre sorumluluk yoktur, aksağa sorumluluk yoktur, hastaya da sorumluluk yoktur. Her kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse onu altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de karşı gelirse, onu da acı bir azaba çarptırır.
18 İyi dinleyin! O ağacın altında sana bağlılık sözü verirlerken, Allah müminlerden razıydı. İçlerinden ne geçirdiklerini çok iyi biliyordu. Böylece kendilerine güven duygusu yerleştirdi. Onlara önlerini açacak yakın bir zaferle karşılık verdi.
19 Onlara alacakları birçok ganimetlerle karşılık verdi. Allah çok güçlüdür, bilgedir.
20 Allah size birçok ganimetler sözü verdi, onları alacaksınız. Şimdilik bunu size peşin verdi. Size karşı düşmanlarınızı tesirsiz hale getirdi. İman edenlerin doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüdüklerinin delili olsun diye.
21 Henüz daha elinize geçmemiş, fakat Allah'ın kuşattığı daha başka niceleri de sırada... Allah'ın her şeye gücü yeter.
22 Eğer o kâfirler sizinle çarpışsaydılar tabana kuvvet kaçacaklardı. Sonra da ne bir koruyucu bulabileceklerdi, ne de bir yardımcı.
23 Allah'ın öteden beri süregelen davranış tarzı budur. Allah'ın davranış tarzında asla bir değişiklik bulamazsın.
24 O, Mekke Deresi'nde onlara karşı size zafer verirken onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendi. Allah yaptıklarınızı görendir.
25 O kâfirler sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar ve bekletilen hediyelerinizin yerine ulaşmasına engel olanlardır. Eğer tanımadığınız bir takım mümin erkeklerle mümin kadınlara istemeden zarar verme ve bu yüzden de töhmet altına girme ihtimali olmasaydı, savaşarak girmenize izin verilirdi. Allah böyle yaptı ki, lâyık gördüğüne sevgisini ve merhametini yağdırsın. Eğer saflar iyice ayrılmış olsaydı o kâfirleri acı bir azaba uğratırdık.
26 Hani o zaman kâfirler cahiliye bağnazlığı içinde küstahça büyüklenirken, Allah, peygamberine ve müminlere sakınarak yaşamanın bir yansıması olarak kendine güven duygusu yerleştirmişti. Zaten onlar buna lâyık ve ehliyetli idiler. Allah her şeyi biliyor.
27 Allah, Peygamberinin gördüğü o rüyayı doğru çıkardı. Allah'ın izniyle, Mescid-i Haram'a da bir gün güvenlik içinde, kiminiz başlarınızı traş ederek, kiminiz saçlarınızı kısaltarak böyle korkusuzca gireceksiniz. Çünkü o sizin bilmediklerinizi bilir. Dahası, yepyeni açılımlar çok yakın...
28 Peygamberini yol gösterici olarak ve hak olan din ile gönderen O'dur. Onu bütün sahte dinlerin üstün çıkaracaktır. Tanık olarak Allah yeter.
29 Muhammed, Allah'ın peygamberidir. Onunla birlikte olanlar, kâfirlere karşı kararlı ve başı dik, kendi aralarında sevgi ve merhametle dopdoludurlar. Onları rüku ve secde ederek Allah'ın lütfunu ve hoşnutluğunu ararken görürsün. İşaretleri, yüzlerindeki secde izleridir. Onların Tevrat'ta ve İncil'de geçen özellikleri şudur: Bir ekin gibidir onlar. Tohum filiz verir, güçlenir, kalınlaşır, derken gövdesi üzerinde dikilir. Ekincilerin yüzünü güldürürken kâfirler öfkeden çılgına döner. Onlardan iman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanlara Allah hem bir bağışlama sözü verdi, hem de büyük bir karşılama...
  MÜMTEHİNE
1 Ey iman edenler! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkâr etmişken siz onlara dostluk gösteriyorsunuz. Onlar Rabbiniz olan Allah'a iman ettiniz diye peygamberi ve sizi yurdunuzdan çıkarmışlardı. Eğer benim yolumda cihat ediyor ve benim rızamı arıyorsanız onlara dostluk göstererek sır veremezseniz. Ben sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da tamamen biliyorum. İçinizden her kim bunu yaparsa artık doğru yolun ortasında şaşırmış olur.