- Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
- Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
- Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
- Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
- Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
- Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Kur'an (357. Gün)
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası) |
|
| et-TEVBE | |
| 100 | (İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur. |
| 101 | Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir. |
| 102 | Diğerleri ise günahlarını itiraf ettiler, iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. (Tevbe ederlerse) umulur ki Allah onların tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir. |
| 103 | Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (onları yatıştırır). Allah işitendir, bilendir. |
| 104 | Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi? |
| 105 | De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir. |
| 106 | (Sefere katılmayanlardan) diğer bir gurup da Allah'ın emrine bırakılmışlardır. O, bunlara ya azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah çok bilendir, hikmet sahibidir. |
| 107 | (Münafıklar arasında) bir de (müminlere) zarar vermek, (hakkı) inkâr etmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve Resûlüne karşı savaşmış olan adamı beklemek için bir mescid kuranlar ve: (Bununla) iyilikten başka birşey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olanlar da vardır. Halbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder. |
| 108 | Onun içinde asla namaz kılma! İlk günden takvâ üzerine kurulan mescit (Kuba Mescidi) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da çok temizlenenleri sever. |
| 109 | Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir yarın kenarına kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateşine giden kimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. |
| 110 | Yaptıkları bina, (ölüp de) kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerine devamlı olarak bir kuşku (sebebi) olacaktır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir. |
| 111 | Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır. |
| 112 | (Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele! |
| 113 | (Kâfir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah'a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inananlara. |
| 114 | İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi. |
| 115 | Allah bir topluluğu doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar onları saptıracak değildir. Allah her şeyi çok iyi bilendir. |
| 116 | Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır. |
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası) |
|
| TEVBE | |
| 100 | Zulüm diyarından göç edenlerle onlara kucak açanların öncülerinden ve bütün güzel şeyler adına bunların peşinden gidenlerden Allah razı olmuştur. Onlar da Allah'tan razı oldular. Onlara altlarından ırmaklar akan ebedi cennetler hazırladı. İşte asıl büyük zafer budur! |
| 101 | Etrafınızda hem bedevilerden münâfıklar / infâk etmeyenler, hem de Medine halkından nifaklarını küstahlık derecesinde ileri götürenler var. Sen bilmezsin onları, biz biliriz. Onları katmerli azaba çarptıracağız. Sonuçta büyük bir azabın içinde bulacaklar kendilerini. |
| 102 | Kimileri de var ki iyi, güzel ve doğru davranışlarını, öteki bazı şeylerle birbirine karıştırdılar. Bunların tövbelerini, Allah'ın kabul etmesi umulur. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır. |
| 103 | Şu halde sözün namusu adına mallarından verdiklerini al. Böylece bu, kendilerini hem temizlesin, hem de arındırırsın. Sen de onlara destek ol. Çünkü senin desteğin / dayanışman onlara huzur verir. Allah her şeyi işityor her şeyi biliyor. |
| 104 | Bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tövbesini ve sözün namusu adına verdiklerini kabul eder. Allah'tır tövbeleri karşılıksız bırakmayan, sevgi ve merhametle dopdolu olan... |
| 105 | Söyle onlara: "Çalışın! Çünkü yaptıklarınızı hem Allah görüyor, hem peygamberi, hem de mü'minler.. Hepiniz, o gizli ve açığı bilen Allah'ın huzuruna geleceksiniz. O zaman Allah, yaptıklarınızı bir bir haber verecek." |
| 106 | Yine bazı kimselerler vardır ki, işleri Allah'a kalmıştır. İster onlara azap eder, isterse tövbelerini kabul buyurur. Allah her şeyi bilendir, çok bilgedir. |
| 107 | Yine zarar vermek, kâfirlik etmek, mü'minlerin arasını açmak ve öteden beri Allah ve elçisine karşı savaşan adamın gözcülüğünü yapmak için mescit yapanlar var. Buna rağmen, "iyi niyetten başka bir maksadımız yoktur" diye üstüne basa basa da yemin ederler. Fakat bunların kesinlikle yalancı olduklarına Allah şahittir. |
| 108 | Onun için kesinlikle oraya gitme! Ta ilk günden, temeli sakınma üzerine kurulan mescit, gidilmeye elbette daha lâyıktır. Onun içerisinde, tertemiz olmayı seven kimseler vardır. Allah da çokça temizlenenleri sever. |
| 109 | Şu halde, binasını sakınma duygusu ve Allah rızası temelinde kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını bir sel yatağındaki molozların üzerine kurup da kendisi de onunla birlikte cehenneme sürüklenip giden kimse mi? Allah, zâlimler güruhuna doğru yolu nasip etmez. |
| 110 | Yaptıkları bina ile hevesleri kursaklarında kalacak ve kalpleri parçalanıncaya kadar içlerine oturacaktır. Allah her şeyi bilendir, çok bilgedir. |
| 111 | Allah, mü'minlerin canlarını ve mallarını, hiç kuşkusuz cennet karşılığında satın almıştır. İşte bu nedenle Allah yolunda çarpışacaklar, öldürecekler ve öldürülecekler... Bu söz Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah'ın verdiği söz olup, kesinlikle yerine getirilecektir. Kimdir sözünü Allah'tan daha iyi tutan? O'nunla böyle bir alışveriş yaptığınız için size müjdeler olsun. Asıl büyük zafer budur işte! |
| 112 | Tövbe edenler, çalışıp ibadet edenler, övüp yüceltenler, ibretle gözlem yapanlar, saygıyla eğilenler, yerlere kapananlar, ortak iyiyi emredenler, kötülüğe geçit vermeyenler ve Allah'ın çizdiği sınırları titizlikle koruyanlar... Müjdeler olsun bütün o mü'minlere! |
| 113 | Artık ne peygambere, ne iman edenlere / güvenenlere, akraba bile olsalar, cehennemlik oldukları iyice belli olduktan sonra Allah'a ortak koşanlar için af dilemek olmaz. |
| 114 | İbrahim de babası hakkındaki af dilemişti, ama bu ona vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Böyle iken onun bir Allah düşmanı olduğunu anlayınca ilişkisini kesti. İbrahim, gerçekten çok bağrı yanık, ince ruhlu birisiydi. |
| 115 | Allah, bir halka doğru yolda yürümeyi nasip ettikten sonra, Allah'ın öfkesini çekmekten nasıl sakınacaklarını kendilerine açıklamadıkça onları sapkınlıkla suçlamaz. Allah her şeyi biliyor. |
| 116 | Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Yaşatır da, öldürür de... Sizin O'ndan başka yâr ve yardımcınız yoktur. |
WhatsApp ile iletişim