Kur'an (344. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  el-AHZÂB
65 (Onlar) orada ebedî olarak kalacaklar, (kendilerini koruyacak) ne bir dost ne de bir yardımcı bulacaklardır.
66 Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, Peygamber'e de itaat etseydik! derler.
67 Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yolda saptırdılar, derler.
68 Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden kov.
69 Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi.
70 Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin.
71 (Böyle davranırsanız) Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Resûlüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.
72 Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
73 (Allah bu emaneti insana vermek sûretiyle), münafık erkeklere ve münafık kadınlara, müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azap edecek, inanan erkeklerin ve inanan kadınların da tevbesini kabul buyuracaktır. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
  et-TALÂK
1 Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.
2 İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder.
3 Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
4 Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları (doğum yapmaları)dır. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
5 İşte bu, Allah'ın size indirdiği buyruğudur. Kim Allah'tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını arttırır.
6 Onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp (gitmelerini sağlamak için) kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hâmile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.
7 İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
8 Rabbinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır.
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  AHZAB
65 Orada ebedi kalacaklar. Ne bir yâr bulabilecekler, ne de bir yardımcı...
66 O gün yüzleri ateşte çevrilirken, "ah ne olurdu bizler Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik" diyecekler.
67 Yine diyecekler ki: "Ey Rabbimiz, doğrusu biz liderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola sürüklediler."
68 "Ey Rabbimiz, onların azabını ikiye katla ve tümüyle dışlayıp uzaklaştır."
69 Ey iman edenler! Sizler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Allah, Musa'yı onların can sıkıcı iddialarından temize çıkardı. Çünkü Musa, Allah katında itibarı yüksek birisiydi.
70 Ey iman edenler / güvenenler! Sakının ve sözün namusunu koruyun.
71 Böyle yaparsanız işlerinizi iyileştirip güzelleştirir ve günahlarınızı bağışlar. Her kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse, gerçekten o büyük bir zafer elde etmiştir.
72 Biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu üstlenmeye yanaşmadılar. Ondan korktular da emaneti insan üstlendi. Çünkü insan çok nankör, çok cahildir. Kesinlikle..!
73 Sonuç olarak Allah, münafık erkekler ve kadınlarla, ortak koşan erkekler ve kadınlara azap edecek. İman eden erkeklerle kadınların ise tövbelerini kabul edecek. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır.
  TALAK
1 Ey peygamber! Kadınları boşayacağınız zaman, onları bekleme sürelerinin sonuna doğru boşayın ve bekleme sürelerini sayın. Rabbinizin öfkesini çekmekten sakının. Süre bitmeden onları evlerinden ayırmayın. Açıkça aldatma durumu dışında kendileri de ayrılmasınlar. Bunlar Allah'ın belirlediği sınırlardır. Her kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kendisine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah onun arkasından başka bir kapı açar.
2 Bekleme sürelerinin sonuna doğru evliliği ya mutlu bir şekilde devam ettirin veya dostça ayrılın. İçinizden adaletli iki kişiyi de şahit tutun. Kendiniz de Allah için dürüst davranın. Söylenenleri duydunuz; bununla Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere / güvenenlere öğüt veriliyor. Her kim Allah'ın öfkesini çekmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu gösterir.
3 Umulmadık yerlerden rızıklar verir. Her kim Allah'a dayanırsa Allah ona yeter. Allah, emrini yerine getirir. Allah her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
4 Kadınların aybaşı halinden kesilip kesilmediği hakkında tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Henüz aybaşı olmamışlar da böyledir. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapınca sona erer. Her kim Allah'ın öfkesini çekmekten sakınırsa Allah ona işinde kolaylık verir.
5 İşte bu anlatılan hükümler, Allah'ın size indirdiği emridir. Her kim Allah'ın öfkesini çekmekten sakınırsa Allah, onun kusurlarını örter ve mükâfatını artırır.
6 Şu halde bekleme sürelerini sayan kadınları, gücünüze göre oturduğunuz evin bir bölümünde kalmalarını sağlayın. Onları rahatsız edip hayatlarını çekilmez hale getirmeyin. Eğer hamile kalırlarsa doğumlarını yapıncaya kadar her tür harcamalarını üstlenin. Boşanmadan sonra çocuğunuzu emzirirlerse hak ettikleri karşılığı verin. Çocuğun geleceği hakkında uygun bir şekilde konuşun. Eğer emzirme konusunda anlaşamazsanız bu durumda çocuğu, baba hesabına başka bir kadın emzirsin.
7 Eli geniş olan, genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış olan da Allah'ın verdiğinden versin. Allah bir kimseye ne vermişse onunla sorumlu tutar. Unutmayın Allah, her zorluğun arkasından bir kolaylık getirir.
8 Nice ülke halkı Rablerinin ve elçilerinin emrine küstahça karşı çıktı. Biz de onları çetin bir hesaba çektik ve görülmemiş bir azaba çarptırdık.