Kur'an (349. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  el-HADÎD
11 Kim Allah'a güzel bir ödünç verecek olursa, Allah da onun karşılığını kat kat verir ve ayrıca onun çok değerli bir mükâfatı da vardır.
12 Mümin erkeklerle mümin kadınları, önlerinden ve sağlarından, (amellerinin) nurları aydınlatıp giderken gördüğün günde, (onlara): Bugün müjdeniz, zemininden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir, denilir. İşte büyük kurtuluş budur.
13 Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.
14 Münafıklar onlara: Biz sizinle beraber değil miydik? diye seslenirler. (Müminler de) derler ki: Evet ama, siz kendi başınızı belaya soktunuz; fırsat beklediniz; şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı!
15 Bugün artık ne sizden ne de inkâr edenlerden bedel kabul edilir, varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Ne kötü bir dönüş yeridir!
16 İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.
17 Bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.
18 Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlara değerli bir mükâfat vardır.
19 Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.
20 Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.
21 Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
22 Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
23 (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.
24 Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler. Kim yüz çevirirse şüphesiz ki Allah zengindir, hamde lâyıktır.
25 Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah'ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.
26 Andolsun ki biz, Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik, peygamberliği de kitabı da onların soyuna verdik. Onlardan (insanlardan) kimi doğru yoldadır; içlerinden birçoğu da yoldan çıkmışlardır.
27 Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  HÂDİD
11 Allah'a güzel bir borç verecek yok mu? Allah katlayarak geri ödesin. Dahası onları muhteşem bir mükâfat ile karşılasın.
12 O gün mümin erkeklerle, mümin kadınları alınları ak, yüzleri aydınlık koşarcasına yürürken göreceksin. Onlara, "bu gün altlarından ırmaklar akan cennetlerle müjdeleniyorsunuz. İçlerinde ebedi olarak kalacaksınız" denecek. İşte büyük kurtuluş budur.
13 O gün münafık erkeklerle münafık kadınlar, iman edenlere /güvenenlere şöyle diyecekler: "Bize bakın, yüzünüzden aydınlık alalım." Denilecek ki: "Arkanıza dönün de aydınlık arayın." Nihayet onların arasına içinde sevgi ve merhamet dışında azap bulunan kapalı bir duvar çekilir.
14 Münâfıklar / infâk etmeyenler onlara şöyle bağrışırlar: "Bizler sizinle beraber değil miydik?" İman edenler: "Evet, ama siz kendi kendinizi aldattınız. Dur bakalım ne olacak diye bakınıp durdunuz, şüpheye düştünüz ve Allah'ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O aldatıcı şeytan, sizi 'günahın zararı yoktur' diye Allah'a güvendirdi."
15 Artık bugün ne sizden ne de kâfirlerden fidye kabul edilmez. Cehennemi boylayacaksınız, çünkü müstahaksınız. Ne berbat bir gidiş..!
16 İman edenlerin, Allah'ı ve O'nun katından inen hakkı / adaleti/ gerçeği hatırlamaları için titreyip kendilerine gelme zamanı gelmedi mi? Yoksa önceki çağlarda kendilerine kitap verilip de sonra üzerlerinden uzun zaman geçince günaha dalarak kalpleri katılaşanlar gibi mi olacaklar?
17 İyi bilin ki Allah, ölü toprağa hayat verir. Size ayetleri açıklıyoruz ki aklınızı başınıza toplayasınız.
18 Karşılıksız yardımlarda bulunan erkek ve kadınlara, Allah'a güzel borç verenlere, verdikleri katlanarak geri ödenir. Dahası muhteşem bir mükâfat ile karşılanırlar.
19 Rableri katında Allah'a ve elçilerine iman edenler / güvenenler, sözün namusu ile yaşayanlar ve bir de şehitlerdir. Büyük mükâfatlar ve aydınlık bir gelecek onları bekliyor. Ayetlerimize yalan diyenlere gelince, işte onların tümü cehenneme dolacaktır.
20 Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, aranızda övünme, güç ve zenginlik yarışından ibarettir. Yağmuru düşünün... Bitirdiği ot, çiftçileri imrendirip heyecanlandırır. Bir de görürsün ki sararıp solmuş sonra da çerçöp olmuş. Ahirette ise ya şiddetli bir azap, ya da bir bağışlama ve hoşnutluk vardır. Dünya hayatı gelip geçici bir zevkten başka bir şey değildir.
21 Bu nedenle siz Rabbinizin affına nail olmaya bakın. Allah'a ve peygamberine iman edenler / güvenenler için hazırlanmış olan yerler ve gökler kadar geniş cennet için yarışın. İşte bu, Allah'ın lütfudur ki onu lâyık gördüğüne verir. Allah çok büyük lütuf sahibidir.
22 Yeryüzünde ve insan hayatında size isabet eden hiç bir şey, bizim irademiz olmadıkça meydana gelmez. Bu, Allah'a göre kolaydır.
23 Bu şundan dolayıdır: Elinizden gidene üzülmeyesiniz ve elinize geçenle de şımarmayasınız. Çünkü Allah kendini beğenmiş şımarıkları sevmez.
24 Bunlar hem cimrilik ederler, hem de insanlara cimriliği emrederler. Her kim vermekten kaçınırsa bilsin ki Allah zengindir, övgüye layık olan O'dur.
25 İyi dinleyin! Biz elçilerimizi söze dayalı apaçık delillerle gönderdik. Onlarla birlikte insanlıkta adalet ve eşitlik daim yaşasın diye, kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisinde hem çetin bir sertlik, hem de insanlar için birçok faydalar olan demiri indirdik. Çünkü Allah kendisine ve elçilerine gıyabında yardım edenlerin kimler olduğu bilinsin istiyor. Allah çok güçlüdür, üstündür.
26 Açın kulağınızı! Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik. Artlarından gelen kuşaklara peygamberlik ve kitap verdik. Böyleyken içlerinden kimi doğru yolda yürümüş çoğu da yoldan çıkmıştı.
27 Sonra onların ardından öteki elçilerimizi gönderdik. Keza Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Ona İncil'i verdik ve ona uyanların kalplerinde bir şefkat, sevgi ve merhamet meydana getirdik. Rahipliğe gelince, onu onlar uydurdular. Biz onlara böyle bir şey emretmedik. Allah'ın rızasını aramak amacıyla böyle yaptılar, fakat gereğini de yerine getirmediler. Biz de içlerinden iman etmiş olanlara mükâfatlarını verdik, ama çoğu yoldan çıkmıştı.