- Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
- Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
- Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
- Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
- Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
- Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Kur'an (356. Gün)
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası) |
|
| et-TEVBE | |
| 83 | Eğer Allah seni onlardan bir gurubun yanına döndürür de (Tebük seferinden Medine'ye döner de başka bir savaşa seninle beraber) çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: Benimle beraber asla çıkmayacaksınız ve düşmana karşı benimle beraber asla savaşmayacaksınız! Çünkü siz birinci defa (Tebük seferinde) yerinizde kalmaya razı oldunuz. Şimdi de geri kalanlarla (kadın ve çocuklarla) beraber oturun! |
| 84 | Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar, Allah ve Resûlünü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler. |
| 85 | Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah, bunlarla ancak dünyada onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının güçlükle çıkmasını istiyor. |
| 86 | "Allah'a inanın, Resûlü ile beraber cihad edin" diye bir sûre indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler. |
| 87 | Geride kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular, onların kalplerine mühür vuruldu. Bu yüzden onlar anlamazlar. |
| 88 | Fakat Peygamber ve onunla beraber inananlar, mallarıyla, canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır ve onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. |
| 89 | Allah, onlara içinde ebedî kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kazanç budur. |
| 90 | Bedevîlerden, (mazeretleri olduğunu) iddia edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah ve Resûlüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elem verici bir azap erişecektir. |
| 91 | Allah ve Resûlü için (insanlara) öğüt verdikleri takdirde, zayıflara, hastalara ve (savaşta) harcayacak bir şey bulamayanlara günah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine bir yol (sorumluluk) yoktur. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. |
| 92 | Kendilerine binek sağlaman için sana geldiklerinde: Sizi bindirecek bir binek bulamıyorum, deyince, harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş dökerek dönen kimselere de (sorumluluk yoktur). |
| 93 | Sorumluluk ancak, zengin oldukları halde senden izin isteyenleredir. Çünkü onlar geri kalan kadınlarla beraber olmaya râzı oldular. Allah da onların kalplerini mühürledi, artık onlar (neyin doğru olduğunu) bilmezler. |
| 94 | (Seferden) onlara döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler. De ki: (Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız; çünkü Allah, haberlerinizi bize bildirmiştir. (Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecektir, Resûlü de. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduklarınızı size haber verecektir. |
| 95 | Onların yanına döndüğünüz zaman size, kendilerinden (onları cezalandırmaktan) vazgeçmeniz için Allah adına and içecekler. Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır. Kazanmakta olduklarına (kötü işlerine) karşılık ceza olarak varacakları yer cehennemdir. |
| 96 | Onlardan razı olasınız diye size yemin edecekler. Fakat siz onlardan razı olsanız bile Allah fâsıklar topluluğundan asla razı olmaz. |
| 97 | Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Resûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir. |
| 98 | Bedevîlerden öylesi vardır ki (Allah yolunda) harcayacağını angarya sayar ve sizin başınıza belâlar gelmesini bekler. (Bekledikleri) o kötü belâ kendi başlarına gelmiştir. Allah pek iyi işiten, çok iyi bilendir. |
| 99 | Bedevîlerden öylesi de vardır ki, Allah'a ve ahiret gününe inanır, (hayır için) harcayacağını Allah katında yakınlığa ve Peygamber'in dualarını almaya vesile edinir. Bilesiniz ki o (harcadıkları mal, Allah katında) onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetine (cennetine) koyacaktır. Şüphesiz Allah bağışlayan, esirgeyendir. |
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası) |
|
| TEVBE | |
| 83 | Artık Allah, seni onlardan bir kısmının yanına döndürür de, başka bir cihada çıkmak için senden izin isterlerse: "Artık siz benimle beraber savaşa çıkmayacaksınız ve hiçbir düşmana karşı benimle birlikte savaşmayacaksınız. Zaten daha önce de oturup kalmayı çok istiyordunuz. Şimdi de geri kalanlarla beraber oturun" de. |
| 84 | Onlardan ölen birine destek olma ve kabri başında da durma. Çünkü onlar, Allah'a ve peygamberine kâfirlik ettiler ve yoldan çıkmış olarak öldüler. |
| 85 | Onların ne mallarını, ne de evlatlarını gözünde büyütme. Allah, onlara dünyada ancak bununla azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor, başka bir şey değil! |
| 86 | Baksana; "Allah'a iman edin ve peygamberi ile beraber cihada çıkın" diye bir sure indirildiği zaman, içlerinden zengin kodamanları senden izin istediler ve "bırak bizi, bozma rahatımızı" dediler. |
| 87 | Geride kalanlarla beraber olmaya razı oldular. Onların kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar gerçeği kavrayamazlar. |
| 88 | Fakat peygamber ve onunla mallarıyla ve canlarıyla omuz omuza cihat eden mü'minlerin üzerlerine hayırlar yağacak. Ebedi mutluluk ve büyük kurtuluş onları bekliyor. |
| 89 | Allah, onlara altından ırmaklar akan cennetler hazırladı, içlerinde sonsuza dek kalacaklar. İşte gerçek zafer budur. |
| 90 | Bedeviler de mazeret beyan ederek, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah ve elçisine yalan söyleyerek onlar da oturup kaldılar. Onların kâfir olanlarını acı bir azap bekliyor. |
| 91 | Allah ve elçisine karşı iyi niyetli oldukları sürece güçsüzlere, hastalara ve savaş donanımı olmayanlara bir günah yoktur. Çünkü iyi niyetlileri sorumlu tutmanın bir manası olmaz. Allah bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır. |
| 92 | Yine savaşmak için, at ve silâh istemek için sana gelip de, "size verecek atımız, silahımız yok" cevabını alınca, gerekli savaş malzemelerini temin edemedikleri için, üzüntülerinden gözlerinden yaşlar dökerek geri dönenlere de sorumluluk yoktur. |
| 93 | Asıl sorumlu olanlar, zengin oldukları halde senden izin isteyenlerdir. Onlar, geride kalanlarla beraber olmayı tercih ettiler. Allah da kalplerini mühürledi. Artık başlarına geleceği bilmezler. |
| 94 | Seferden döndüğünüzde size türlü mazeretler beyan edecekler. Söyle onlara: "Boşuna dil döküp durmayın, size asla inanmayacağız. İşin doğrusu, Allah bize durumunuzu haber verdi. Bundan böyle de Allah ve elçisi, yaptıklarınızı görmeye devam edecektir. Sonunda hepiniz, gizliyi, aşikârı bilen Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. O zaman Allah yaptıklarınızı bir bir önünüze koyacak. |
| 95 | Yine seferden döndüğünüzde, kendilerini rahat bırakasınız diye Allah'a yeminler edecekler. Artık siz de bırakın onların yakasını, çünkü tiksinti veriyorlar. Yaptıklarının karşılığı olarak varacakları yer cehennemdir. |
| 96 | Kendilerinden memnun olasınız diye size yemin ederler, ama siz onlardan memnun olsanız bile, Allah yoldan çıkmış bir güruhtan asla memnun olmaz. |
| 97 | Bedevilerin kâfirliği ve münafıklığı daha beter olur. Allah'ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Oysa Allah bilendir, bilgelik kaynağıdır. |
| 98 | Yine bedevilerden kimileri, verdiğini boşa gitmiş sayar ve zamanla belanızı bulacağınız ümidiyle gözleri yolda bekler dururlar. Oysa asıl zamanla belâyı bulacak olan onlardır. Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir. |
| 99 | Fakat bedeviler içinde Allah'a ve ahiret gününe inanan, infâklarını vermelerini Allah'a yakınlaşmaya ve peygamberin desteklerini almaya vesile sayanlar da vardır. Gerçekten de bunlar yakınlık vesilesidir. Allah onları sevgi ve merhametle bağrına basacaktır. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır. |
WhatsApp ile iletişim