Kur'an (187. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  YÛSUF
9 (Aralarında dediler ki:) Yusufu öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) sâlih kimseler olursunuz!
10 Onlardan biri: Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.
11 Dediler ki: "Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysa ki biz onun iyiliğini istemekteyiz.
12 Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."
13 (Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.
14 Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.
15 Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusufa: Andolsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına varmadan, kendilerine haber vereceksin, diye vahyettik.
16 Akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler.
17 Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.
18 Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.
19 Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya) gönderdiler, o da (gidip) kovasını saldı, (Yusufu görünce) "Müjde! İşte bir oğlan!" dedi. Onu bir ticaret malı olarak sakladılar. Allah onların yaptıklarını çok iyi bilir.
20 (Kafile Mısır'a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar. Onlar zaten ona değer vermemişlerdi.
21 Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: "Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur. Veya onu evlât ediniriz." İşte böylece (Mısır da adaletle hükmetmesi) ve kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusufu o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.
22 (Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.
23 Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve "Haydi gel!" dedi. O da" (Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!" dedi.
24 Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı.
25 İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  YUSUF
9 "Gelin Yusuf'u öldürelim veya bir yere atalım da babamız sadece bizimle ilgilensin. Daha sonra iyi olan bizler olalım" dediler.
10 İçlerinden biri: "Bence Yusuf'u öldürmeyin, bir kuyu dibine atın. Nasıl olsa yoldan geçen birileri alır. Eğer yapacaksanız bunu yapın" dedi.
11 Gidip babalarına: "Ey babamız! Biz onun iyiliğini istediğimiz halde neden Yusuf konusunda bize güvenmiyorsun?"
12 "Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın. Ona göz kulak oluruz merak etme" dediler.
13 Babası: "Onu götürmeniz beni endişelendirir. Bakarsınız kurt yer, haberiniz bile olmaz" dedi.
14 Onlar: "Bu kadar kardeşi arasında onu kurda kaptırırsak, boşuna yaşıyoruz demektir" dediler.
15 Nihayet onu hep beraber götürüp kuyunun dibine atmaya karar verdikleri zaman Yusuf'a: "Bir gün gelecek seni tamamen unuttukları bir anda bu yaptıklarını yüzlerine vuracaksın " diye vahyettik.
16 Derken akşam olunca ağlayarak babalarına geldiler:
17 "Ey babamız! İnan ki, biz gittik yarışıyorduk. Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık. Bir de baktık ki onu kurt yemiş. Gerçi doğru da söylesek sen bize inanmazsın" dediler.
18 Bir de gömleğinin üzerinde yalandan bir kan getirdiler. Babaları: "Hayır, siz nefsinize uymuşsunuz. Artık bana da güzelce sabretmek kaldı. Anlattıklarınıza ancak Allah'tan yardım istenir" dedi.
19 Bir kervan oradan geçiyordu. Kervandan birisi su almak için geldi, kuyuya kovayı salıyordu ki: "Kısmete bak, bir erkek çocuk" dedi. Böylece kervancılar, satmak niyetiyle Yusuf'u yanlarına aldılar. Oysa Allah yaptıklarını adım adım izliyordu.
20 Onu ucuz bir fiyatla birkaç dirheme sattılar. Yusuf'u yanlarında tutmaya isteksizdiler.
21 Mısır'da onu satın alan kişi karısına: "Ona iyi bak, belki bize faydası dokunur veya evlât ediniriz" dedi. Bu şekilde Yusuf'u oraya yerleştirdik. Ona olayları yorumlama gücü verdik. Allah yaptığı işte üstün bir güce sahiptir, fakat insanların çoğu bunun bilincinde değildir.
22 Böylece Yusuf ergenlik çağına ulaşınca ona, bilgi ve bilgelik verdik. İşte biz, güzel ahlâk sahiplerine böyle karşılık veririz.
23 Evinde bulunduğu kadın ona karşı arzu duymaya başladı. Kapıları sıkıca kapatıp: "Haydi gel, seninim" dedi. Yusuf: "Allah'a sığınırım. Doğrusu Rabbim bana güzel bir mevki verdi. Hem nankörler iflah olmaz" dedi.
24 Kadın, Yusuf'a karşı arzu doluydu. Açıkçası Rabbinden kendini tutma gücü görmeseydi, Yusuf da nefsine uyacaktı. Biz ondan kötülüğü ve fuhşu uzaklaştıralım istedik. Gerçekten Yusuf, içinde korku ve titremesi olan has kullarımızdandı.
25 Derken ikisi de kapıya koşuştular. Kadın, Yusuf'un gömleğini arkasından yırttı. Kapının yanında kadının kocasına rastladılar. Kadın: "Karının namusuna göz dikenin cezası, zindana atılmaktan veya şiddetli bir dayaktan başka ne olabilir?" diye bağırarak üste çıktı.