| |
DANİEL |
| 8/4 |
Koçun batıya, kuzeye, güneye doğru boynuz attığını gördüm. Hiç bir hayvan ona karşı koyamıyor, kimse onun elinden kurtaramıyordu. Koç dilediği gibi davrandı ve git gide güçlendi. |
| 8/5 |
Ben bu olayı düşünürken, batıdan ansızın gözleri arasında çarpıcı bir boynuzu olan bir teke geldi. Yere basmadan bütün dünyayı aştı. |
| 8/6 |
Güç ve öfkeyle, kanalın yanında durduğunu gördüğüm iki boynuzlu koça doğru koştu. |
| 8/7 |
Öfkeyle saldırdığını, koça vurup boynuzlarını kırdığını gördüm. Koçun tekeye karşı duracak gücü yoktu; teke koçu yere vurup çiğnedi. Koçu onun elinden kurtaracak kimse yoktu. |
| 8/8 |
Teke çok güçlendi, ama en güçlü olduğu sırada büyük boynuzu kırıldı. Kırılan boynuzun yerine, göğün dört rüzgarına doğru çarpıcı dört boynuz çıktı. |
| 8/9 |
Bu boynuzların birinden başka bir küçük boynuz çıktı; güneye, doğuya ve güzel ülkeye doğru yayılarak çok güçlendi. |
| 8/10 |
Göklerin ordusuna erişinceye dek büyüdü. Gökteki ordudan ve yıldızlardan bazılarını yeryüzüne düşürdü, ayakları altına alıp çiğnedi. |
| 8/11 |
Kendisini gök ordusunun önderine kadar yükseltti. Tanrı´ya sunulan günlük sunu kaldırıldı, tapınak terk edildi. |
| 8/12 |
Başkaldırı yüzünden günlük sunuya karşı çıkıldı. Gerçek ayak altında çiğnendi. Küçük boynuz yaptığı her şeyde başarılı oldu. |
| 8/13 |
Sonra kutsal bir varlığın konuştuğunu duydum. Başka kutsal bir varlık ona, "Bu görümde -günlük sunuyla, yıkım getiren başkaldırıyla, kutsal yerin ve ordunun ayak altında çiğnenmesiyle ilgili görümde- olanlar ne zamana dek sürecek?" diye sordu. |
| 8/14 |
Kutsal varlık bana, "2300 akşam, sabah olacak, sonra kutsal yer yeniden düzene konulacak" dedi. |
| 8/15 |
Ben Daniel, gördüğüm görümün ne anlama geldiğini çözmeye çalışırken, insana benzer biri karşımda durdu. |
| 8/16 |
Bir insan sesinin Ulay Kanalı´ndan, "Ey Cebrail, görümün ne anlama geldiğini şuna açıkla" diye seslendiğini duydum. |
| 8/17 |
Cebrail durduğum yere yaklaşınca korkudan yere yığıldım. Bana, "Ey insanoğlu!" dedi, "Bu görümün sonla ilgili olduğunu anla." |
| 8/18 |
O benimle konuşurken, yüzü koyun yere uzanmış, derin bir uykuya dalmışım. Dokunup beni ayağa kaldırdı. |
| 8/19 |
Bana, "Daha sonra Tanrı'nın öfkesi sona erdiğinde neler olacağını sana söyleyeceğim" dedi, "Çünkü görüm sonun belirlenen zamanıyla ilgilidir. |
| 8/20 |
Gördüğün iki boynuzlu koç Med ve Pers krallarını simgeler. |
| 8/21 |
Teke Grek Kralı'dır; gözleri arasındaki büyük boynuz birinci kraldır. |
| 8/22 |
Kırılan boynuzun yerine çıkan dört boynuz, ulusundan çıkacak dört krallığı simgeliyor. Ama ilk kral kadar güçlü olmayacaklar. |
| 8/23 |
"Bu dört krallığın sonu yaklaşıp yapılan kötülükler doruğa varınca, sert yüzlü ve aldatmada usta bir kral ortaya çıkacak. |
| 8/24 |
Kendisinden gelmeyen büyük bir güce kavuşacak. Şaşırtıcı yıkımlar yapacak, el attığı her işte başarılı olacak. Güçlüleri ve kutsal halkı yok edecek. |
| 8/25 |
Yapacağı işleri aldatarak başaracak, kendisini yükseltecek. Güvenlikte olan birçoklarını yok edecek, önderler önderine karşı duracak. Ama kendisi insan eli değmeden yok edilecek. |
| 8/26 |
"Akşam ve sabahla ilgili sana bildirilen görüm gerçektir. Ama sen görümü gizli tut. Çünkü uzak bir gelecekle ilgilidir." |
| 8/27 |
Ben Daniel günlerce bitkin ve hasta kaldım. Sonra kalkıp kralın işlerini yapmayı sürdürdüm. Bu anlaşılması güç görümden ötürü şaşkındım. |
| |
HOŞEA |
| 1/1 |
Uzziya, Yotam, Ahaz ve Hizkiya'nın Yahuda'da ve Yehoaş oğlu Yarovam'ın İsrail'de krallık ettiği dönemde Rabbin Beeri oğlu Hoşea'ya bildirdiği sözler. |
| 1/2 |
RAB Hoşea aracılığıyla konuşmaya başladığında ona şöyle dedi: "Git, kötü bir kadınla evlen, ondan zina çocukların olsun. Çünkü ülke halkı benden ayrılarak adice zina ediyor." |
| 1/3 |
Böylece Hoşea gidip Divlayim'in kızı Gomer'le evlendi. Kadın hamile kalıp kendisine bir oğul doğurdu. |
| 1/4 |
RAB Hoşea'ya, "Çocuğun adını Yizreel koy" dedi, "Çünkü çok geçmeden Yizreel'de dökülen kanın öcünü Yehu soyundan alacağım. İsrail krallığının sonunu getireceğim. |
| 1/5 |
Ve o gün Yizreel Vadisi'nde İsrail'in yayını kıracağım." |
| 1/6 |
Gomer yine hamile kaldı ve bir kız doğurdu. RAB Hoşea'ya, "Adını Lo-Ruhama koy" dedi, "Çünkü artık İsrail soyuna acımayacağım, onları bağışlamayacağım. |
| 1/7 |
Ancak Yahuda soyuna merhamet edeceğim. Ben kurtaracağım onları, ama yay, kılıç, savaş, at ve atlılar aracılığıyla değil, kendi aracılığımla." |
| 1/8 |
Gomer Lo-Ruhama'yı sütten kesince yine hamile kaldı ve bir oğul doğurdu. |
| 1/9 |
RAB Hoşea'ya, "Adını Lo-Ammi koy" dedi, "Çünkü siz benim halkım değilsiniz, ben de sizin Tanrınız değilim. |
| 1/10 |
"Yine de İsrailliler´in sayısı denizin kumu gibi sayılamaz, ölçülemez olacak. Kendilerine, ´Siz halkım değilsiniz denilen yerde, ´Yaşayan Tanrı´nın çocuklarısınız denecek. |
| 1/11 |
Yahuda ve İsrail halkları yeniden birleşecek. Başlarına tek önder atayacaklar. Ülkeden çıkacaklar. Çünkü Yizreel günü büyük bir gün olacak. |
| 2/1 |
"Kardeşlerinizi ´Halkım, kız kardeşlerinizi ´Merhamete ermişler diye çağırın." |
| 2/2 |
"Azarlayın annenizi, azarlayın, çünkü o benim karım değil artık, ben de onun kocası değilim. Yüzünden akan fahişeliği, koynundan zinaları atsın. |
| 2/3 |
Yoksa onu çırılçıplak soyacak, anneden doğma edeceğim, çöle, çorak toprağa çevirecek, susuzluktan öldüreceğim. |
| 2/4 |
Acımayacağım çocuklarına, çünkü onlar zina çocuklarıdır. |
| 2/5 |
Anneleri zina etti, onlara gebe kaldı, rezillik etti. ´Oynaşlarımın ardından gideceğim dedi, ´Ekmeğimi, suyumu, yapağımı, ketenimi, zeytinyağımı, içkimi onlar veriyor. |
| 2/6 |
İşte bu yüzden onun yoluna dikenli çit çekeceğim, yolunu bulamasın diye önüne duvar öreceğim. |
| 2/7 |
Oynaşlarının ardına düşecek, ama onlara erişemeyecek, onları arayacak, ama bulamayacak. O zaman, ´İlk kocama döneyim diyecek, ´Çünkü o zamanki halim şimdikinden iyiydi! |
| 2/8 |
Ama kendisine tahıl, yeni şarap, zeytinyağı verenin, Baal için harcadığı altınla gümüşü bol bol sağlayanın ben olduğumu bilmedi. |
| 2/9 |
Bu yüzden zamanında tahılımı, mevsiminde yeni şarabımı geri alacağım; çıplak bedenini örten yapağımı, ketenimi çekip alacağım. |
| 2/10 |
Evet, oynaşlarının önünde ayıbını ortaya çıkaracağım, kimse elimden kurtaramayacak onu. |
| 2/11 |
Bütün sevincine, bayramlarına, Yeni Ay törenlerine, Şabat günlerine, dinsel bayramlarının tümüne son vereceğim. |
| 2/12 |
Viran edeceğim asmalarını, incir ağaçlarını, hani, ´Bunlar oynaşlarımın bana verdiği ücrettir dediği; çalılığa çevireceğim onları, yem olacaklar yabanıl hayvanlara. |
| 2/13 |
Cezalandıracağım onu, Baallar´a buhur yaktığı günler için; halkalarla, takılarla süslenmiş, oynaşlarının ardınca gitmiş, beni unutmuştu" diyor RAB. |
| 2/14 |
"İşte bu yüzden onu ikna edip çöle götürecek, onunla dostça konuşacağım. |
| 2/15 |
Kendisine orada bağlar vereceğim, Akor Vadisi´ni ona umut kapısı yapacağım. Gençlik günlerinde olduğu gibi, Mısır´dan çıktığı günlerde olduğu gibi, ezgiler söyleyecek. |
| 2/16 |
Ve o gün gelecek" diyor RAB, "bana, ´kocam diyeceksin; artık, ´efendim demeyeceksin. |
| 2/17 |
Ağzından Baallar´ın adını sileceğim, adları bir daha anılmayacak. |
| 2/18 |
Kırdaki hayvanlarla, gökteki kuşlarla, toprakta yaşayan canlılarla, halkım için o gün antlaşma yapacağım; ülkeden yayı, kılıcı, savaşı kaldıracağım, güvenlik içinde yatıracağım onları. |
| 2/19 |
Seni sonsuza dek kendime eş alacağım, doğruluk, adalet, sevgi, merhamet temelinde seninle evleneceğim. |
| 2/20 |
Sadakatle seninle evleneceğim, Rabbi tanıyacaksın. |