Tevrat (345. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Tevrat'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
  DANİEL
4/17 Bu yargıyı gözcüler, kararı kutsallar verdi. Öyle ki, her canlı Yüce Olan´ın insan krallıkları üzerinde egemenlik sürdüğünü ve onları dilediği kişiye, en hor görülen birine bile verebileceğini bilsin.
4/18 "İşte ben Kral Nebukadnessar´ın gördüğü düş! Şimdi, ey Belteşassar, bunun ne anlama geldiğini söyle. Çünkü krallığımdaki bilgelerin hiç biri bu düşün ne anlama geldiğini bana açıklayamadı. Ama sen açıklayabilirsin, çünkü kutsal ilahların ruhu var sende."
4/19 O zaman öbür adı Belteşassar olan Daniel bir süre şaşkın şaşkın durdu, düşünceleri onu ürküttü. Bunun üzerine kral, "Ey Belteşassar, bu düş de yorumu da seni ürkütmesin" dedi. Belteşassar, "Ey efendim, keşke bu düş senden nefret edenlerin, yorumu da düşmanlarının başına gelseydi!" diye karşılık verdi,
4/20 "Büyüyen, güçlenen, boyu göklere erişen, dünyadaki herkesçe görülebilen bir ağaç gördün.
4/21 Yaprakları güzeldi, meyvesi herkese yetecek kadar boldu. Yabanıl hayvanlar altında barınır, gökte uçan kuşlar dallarına tünerdi.
4/22 Ey kral, o ağaç sensin! Sen büyüdün, güçlendin. Büyüklüğün giderek göklere erişti, egemenliğin dünyanın dört bucağına yayıldı.
4/23 "Sen, ey kral, bir gözcünün, kutsal bir varlığın gökten indiğini gördün. ´Ağacı kesip yok edin, ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla* çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. Göğün çiyiyle ıslansın; üzerinden yedi vakit geçinceye dek yabanıl hayvanlarla birlikte pay alsın diyordu.
4/24 "Ey efendim kral, düşün anlamı ve Yüce Olan´ın senin başına getireceği yargı şudur:
4/25 İnsanlar arasından kovulacak, yabanıl hayvanlarla yaşayacaksın; öküz gibi otla beslenecek, göğün çiyiyle ıslanacaksın. Yüce Olan´ın insan krallıkları üzerinde egemenlik sürdüğünü ve krallığı dilediği kişiye verdiğini anlayıncaya dek yedi vakit geçecek.
4/26 Köklerin bulunduğu kütüğün bırakılması için buyruk verildi. Bunun anlamı şu: Sen göklerin egemenlik sürdüğünü anlayınca krallığın sana geri verilecek.
4/27 Bu yüzden, ey kral, öğüdümü benimse: Doğru olanı yaparak günahından, düşkünlere iyilik ederek suçlarından vazgeç. Olur ya, gönencin uzun sürer."
4/28 Bunların hepsi Kral Nebukadnessar'ın başına geldi.
4/29 On iki ay sonra kral Babil Sarayı'nın damında geziniyordu.
4/30 Kral, "İşte onurum ve yüceliğim için üstün gücümle krallığımın başkenti olarak kurduğum büyük Babil!" dedi.
4/31 Daha sözünü bitirmeden gökten bir ses duyuldu: "Ey Kral Nebukadnessar, krallık senden alındı.
4/32 İnsanlar arasından kovulacak, yabanıl hayvanlarla yaşayacaksın. Öküz gibi otla besleneceksin. Yüce Olan´ın insan krallıkları üzerinde egemenlik sürdüğünü ve krallığı dilediği kişiye verdiğini anlayıncaya dek yedi vakit geçecek."
4/33 Nebukadnessar´a ilişkin bu söz hemen yerine geldi. İnsanlar arasından kovuldu. Öküz gibi otla beslendi. Bedeni göğün çiyiyle ıslandı. Saçı kartal tüyü, tırnakları kuş pençesi gibi uzadı.
4/34 Belirlenen sürenin sonunda ben Nebukadnessar gözlerimi göğe kaldırdım ve kendime geldim. Yüce Olan´ı övdüm. Sonsuza dek Diri Olan´ı onurlandırıp yücelttim. O´nun egemenliği ebedi egemenliktir, krallığı kuşaklar boyu sürecek.
4/35 Dünyada yaşayanlar bir hiç sayılır. O gökteki güçlere de dünyada yaşayanlara da Dilediğini yapar. O´nun elini durduracak, O´na, "Ne yapıyorsun?" diyecek kimse yoktur.
4/36 O anda aklım başıma geldi. Krallığımın yüceliği için onurum ve görkemim bana geri verildi. Danışmanlarım ile soylu adamlarım beni aradılar. Krallığıma kavuştum, bana daha büyük yücelik verildi.
4/37 Ben Nebukadnessar Göklerin Kralı´na şükrederim. O´nu över, yüceltirim. Çünkü bütün yaptıkları gerçek, yolları doğrudur; kendini beğenmişleri alçaltmaya gücü yeter.
5/1 Kral Belşassar soylu adamlarından bin kişiye büyük bir şölen verdi, onlarla şarap içti.
5/2 Şarabını keyifle içerken, atası Nebukadnessar´ın Yeruşalim´deki tapınaktan çıkarıp getirdiği altın ve gümüş kapların getirilmesini buyurdu. Öyle ki, kendisi, karıları, cariyeleri, soylu adamları onlarla içsinler.
5/3 Böylece Tanrı´nın Yeruşalim´deki tapınağından alınan altın kaplar getirildi; kral, karıları, cariyeleri, soylu adamları onlarla içtiler.
5/4 Şaraplarını içerken altından, gümüşten, tunçtan, demirden, ağaçtan, taştan ilahları övdüler.
5/5 Ansızın bir insan elinin parmakları belirdi, kandilliğin yanındaki saray duvarının sıvası üzerine yazmaya başladı. Kral yazan eli gördü,
5/6 aklından geçenler onu ürküttü, benzi soldu; eli ayağı tutmaz oldu, dizlerinin bağı çözüldü.
5/7 Yüksek sesle Babil´in bilgelerini - falcılarla yıldızbilimcileri - çağırttı. Onlara, "Bu yazıyı kim okuyup ne anlama geldiğini bana açıklarsa, kendisine mor giysi giydirilip boynuna altın zincir takılacak ve ülkede üçüncü önder olacak" dedi.
5/8 Kralın bütün bilgeleri geldiyse de yazıyı kimse okuyamadı, ne anlama geldiğini de açıklayamadı.
5/9 Bu yüzden Kral Belşassar daha da korktu, benzi büsbütün soldu. Soylu adamları ise şaşkındı.
5/10 Kralla soyluların seslerini duyan kraliçe şölen salonuna geldi. "Çok yaşa, ey kral!" dedi, "Aklından geçenler seni ürkütmesin, benzin solmasın!
5/11 Ülkende kendisinde kutsal ilahların ruhu bulunan biri var. Atan Kral Nebukadnessar´ın döneminde kavrayışa, sağduyuya, ilahlara özgü bilgeliğe sahip olmakla tanınırdı. Atan Kral Nebukadnessar onu sihirbazların, yıldız bilimcilerin, falcıların başkanlığına atadı.
5/12 Kralın Belteşassar diye çağırdığı Daniel olağanüstü bir ruha, bilgiye, sağduyuya sahiptir. Üstelik düşleri yorumlama, bilmeceleri çözme, gizemleri açıklama yeteneği de vardır. Daniel´i çağırt, yazının ne anlama geldiğini o sana söyleyecektir."
5/13 Böylece Daniel'i kralın önüne getirdiler. Kral, "Kral atamın Yahuda'dan getirdiği, Yahuda sürgünlerinden Daniel sen misin?" diye sordu,
5/14 "Sende ilahların ruhu bulunduğunu, kavrayış, sağduyu ve olağanüstü bilgelikle donanmış olduğunu duydum.
5/15 Bu yazıyı okuyup ne anlama geldiğini söylemeleri için bilgelerle falcıları çağırttım. Ama ne anlama geldiğini açıklayamadılar.
5/16 Senin yorum yapabildiğini, gizemleri açıklayabildiğini duydum. Bu yazıyı okur, ne anlama geldiğini açıklayabilirsen, sana mor giysi giydirilip boynuna altın zincir takılacak; ülkede üçüncü önder olacaksın."
5/17 Daniel, "Armağanların senin olsun, ödüllerini de bir başkasına ver" diye karşılık verdi, "Ama ben yine de yazıyı okuyup ne anlama geldiğini sana açıklayacağım.
5/18 "Ey kral, Yüce Tanrı atan Nebukadnessar´a krallığı, büyüklüğü, yüceliği, görkemi verdi.
5/19 Tanrı´nın sağladığı büyüklük yüzünden bütün halklar, uluslar, her dilden insan ondan korkup titredi. Dilediğini öldürür, dilediğini yaşatırdı; dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırdı.
5/20 Ne var ki, gurura kapılıp saygısızlıkta direnince krallık tahtından indirildi, yüceliği kendisinden alındı.
5/21 İnsanlar arasından kovuldu ve ona hayvan yüreği verildi. Yüce Tanrı´nın insanların krallığı üzerinde egemenlik sürdüğünü, onu dilediği kişiye verdiğini anlayıncaya dek yaban eşekleri arasında yaşadı, öküz gibi otla beslendi, bedeni göğün çiyiyle ıslandı.
5/22 "Ama ey sen, onun torunu Belşassar, bunların hepsini bildiğin halde alçak gönüllülüğü benimsemedin.
5/23 Bunun yerine göğün Rabbine karşı kendini yükselttin. O´nun tapınağından aldıkları kapları sana getirdiler. Sen, karıların, cariyelerin, soylu adamların onlarla şarap içtiniz. Görmeyen, duymayan, anlamayan altından, gümüşten, tunçtan, demirden, ağaçtan, taştan ilahları övdün. Soluğunu elinde tutan, bütün yollarını gözeten Tanrı´yı ise yüceltmedin.
5/24 Bu yüzden Tanrı o yazıyı yazan eli gönderdi.
5/25 "Yazılan yazı şudur: MENE, MENE, TEKEL ve PARSİN.
5/26 "Bu sözcüklerin anlamı şudur; MENE: Tanrı senin krallığının günlerini saydı ve ona son verdi.
5/27 TEKEL: Terazide tartıldın ve eksik bulundun.
5/28 PERES: Krallığın ikiye bölünerek Medler'le Persler'everildi."
5/29 Belşassar´ın buyruğu üzerine Daniel´e mor giysi giydirilip boynuna altın zincir takıldı ve ülkede üçüncü önder ilan edildi.
5/30 Kildan Kralı Belşassar o gece öldürüldü.
5/31 Altmış iki yaşında olan Medli Darius krallığı eline geçirdi.
6/1 Darius bütün ülkeyi yönetecek yüz yirmi satrap atamayı uygun gördü.
6/2 Bunların başına da biri Daniel olmak üzere üç bakan atadı. Krala zarar gelmemesi için bakanlar satraplardan hesap soracaklardı.
6/3 Kendisinde bulunan olağanüstü ruh sayesinde Daniel öbür bakanlarla satraplardan üstün olduğundan, kral onu bütün ülkenin başına atamayı tasarlıyordu.
6/4 Bunun üzerine öbür bakanlarla satraplar Daniel´i ülke yönetimi konusunda suçlamak için fırsat kollamaya başladılar. Ancak ne suçlanacak bir yanını, ne de bir yanlışını buldular. Çünkü Daniel güvenilir biriydi. Kendisinde hiç bir eksiklik ya da yanlışlık bulamadılar.