| |
HEZEKİEL |
| 27/7 |
Mısır´ın işlemeli ince keteninden yelkenin, bayrağın oldu senin. Güvertenin gölgeliği Elişa kıyılarının lacivert, mor kumaşındandı. |
| 27/8 |
Kürekçilerin Saydalı ve Arvatlı´ydı, gemicilerin, içindeki becerikli kişilerdi, ey Sur. |
| 27/9 |
Gemilerindeki gedikleri onaranlar Geval´ın deneyimli, usta adamlarıydı. Denizdeki bütün gemiler ve denizciler mallarını değiş tokuş etmek için sana geldiler. |
| 27/10 |
Persli, Ludlu, Pûtlu askerler ordunda hizmet etti. Kalkanlarını, miğferlerini duvarlarına astılar, sana görkem kazandırdılar. |
| 27/11 |
Arvat´tan, Helek´ten gelen adamlar çepeçevre duvarlarını korudular. Gammat´tan gelen adamlar kulelerinde beklediler. Kalkanlarını duvarlarına astılar. Güzelliğini doruğa ulaştırdılar. |
| 27/12 |
"Tarşiş seninle ticaret yaptı, sende her çeşit mal vardı. Mallarına karşılık sana gümüş, demir, kalay, kurşun verdiler. |
| 27/13 |
Yâvan, Tuval, Meşek seninle ticaret yaptı, mallarına karşılık sana köle ve tunç kaplar verdiler. |
| 27/14 |
Beyttogarma halkı mallarına karşılık sana at, savaş atı, katır verdi. |
| 27/15 |
Rodos halkı seninle ticaret yaptı. Bir çok kıyı halkı senin müşterindi. Senden aldıkları mala karşılık fildişi ve abanoz verdiler. |
| 27/16 |
Sende çok çeşit ürün olduğundan, Edom seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık sana firuze, mor kumaş, işlemeli giysiler, ince keten, mercan, yakut verdiler. |
| 27/17 |
Yahuda ve İsrail seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık sana Minnit buğdayı, darı, bal, zeytinyağı, pelesenk verdiler. |
| 27/18 |
19: Ürünlerinin çeşitliliği, malının bolluğundan ötürü Şam seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık Sana Helbon şarabıyla Sahar yünü, Uzal´dan getirilmiş şarap tekneleri verdi. Sana getirilen mallar arasında işlenmiş demir, tarçın, güzel kokulu kamış vardı. |
| 27/20 |
Dedan halkı mallarına karşılık sana eyerlik kumaş verdi. |
| 27/21 |
Arabistan ve Kedar önderleri müşterindi, mallarına karşılık sana kuzu, koç, teke verdiler. |
| 27/22 |
Saba ve Raama tüccarları seninle ticaret yaptı, mallarına karşılık sana her çeşit baharatın en iyisini, değerli taşlar, altın verdiler. |
| 27/23 |
Harran, Kanne, Eden, Saba, Aşur, Kilmat tüccarları seninle ticaret yaptı. |
| 27/24 |
Pazarlarındaki mallara karşılık güzel giysiler, lacivert kumaş, işlemeler, sık dokunmuş, iplerle sarılmış renkli halılar verdiler. |
| 27/25 |
Ticaret gemileri senin mallarını taşıdı, denizin bağrında büyük yükle doldun. |
| 27/26 |
Kürekçilerin seni açık denizlere götürdü, ama doğu rüzgarı denizin bağrında parçaladı seni. |
| 27/27 |
Gemin kazaya uğrayacağı gün, zenginliğin, malların, ticari eşyaların, gemicilerin, kılavuzların, kalafatçıların, seninle ticaret yapanlar, askerlerin ve gemide olan herkes denizin derinliklerine batacak. |
| 27/28 |
Gemicilerinin bağırışından kıyılar titreyecek. |
| 27/29 |
Kürekçiler gemilerini bırakacak, gemicilerle kılavuzlar kıyıda duracak. |
| 27/30 |
Yüksek sesle haykırıp senin için acı acı ağlayacaklar; başlarına toprak serpecek, külde yuvarlanacaklar. |
| 27/31 |
Senin yüzünden başlarını tıraş edecek, çul kuşanacaklar. Senin için acı acı ağlayacak, yas tutacaklar. |
| 27/32 |
Ağlayıp yas tutarken, senin için bir ağıt yakacaklar: Her yanı denizle çevrili Sur Kenti gibi susturulmuş bir kent var mı? |
| 27/33 |
Malların deniz aşırı ülkelere vardığında bir çok ulusu doyurdun, büyük zenginliğin, çeşit çeşit malınla dünya krallarını zenginleştirdin. |
| 27/34 |
Şimdi ise denizde, suların derinliklerinde darmadağın oldun, malların ve çalışanlarının tümü seninle birlikte battı. |
| 27/35 |
Kıyı halkları başına gelenlere şaştılar; krallarının tüyleri korkudan diken diken oldu, yüzleri sarardı. |
| 27/36 |
Ulusların arasındaki tüccarlar, başına gelenlere şaşacaklar; sonun korkunç oldu. Bir daha var olmayacaksın." |
| 28/1 |
RAB bana şöyle seslendi: |
| 28/2 |
"İnsanoğlu, Sur önderine de ki, ´Egemen RAB şöyle diyor: "´Gurura kapılıp ben tanrıyım, denizlerin bağrında, Tanrı´nın tahtında oturuyorum dedin. Kendini Tanrı sandın, oysa sen Tanrı değil, insansın. |
| 28/3 |
İşte, Daniel´den daha bilgesin, kimse senden bir giz saklayamaz. |
| 28/4 |
Bilgeliğin, anlayışın sayesinde, kendine servet biriktirdin, hazinelerine altın, gümüş yığdın. |
| 28/5 |
Ticaretteki üstün becerilerin sayesinde servetini çoğalttın, zenginliğin seni gurura sürükledi. |
| 28/6 |
Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Madem kendini Tanrı gibi bilge sandın, |
| 28/7 |
Ben de yabancıları, en acımasız ulusları üzerine göndereceğim. Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek, görkemini kirletecekler. |
| 28/8 |
Seni ölüm çukuruna indirecekler, denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin. |
| 28/9 |
O zaman seni öldürenlerin önünde ben Tanrı´yım diyecek misin? Seni öldürenlerin elinde sen Tanrı değil, insansın. |
| 28/10 |
Yabancıların elinde, sünnetsizin ölümüyle öleceksin. Egemen RAB böyle diyor." |
| 28/11 |
RAB bana şöyle seslendi: |
| 28/12 |
"İnsanoğlu, Sur Kralı için bir ağıt yak. Ona diyeceksin ki, ´Egemen RAB şöyle diyor: "´Kusursuzlukta örnek biriydin, bilgeliğin ve güzelliğin eksiksizdi. |
| 28/13 |
Sen Tanrı´nın bahçesi Aden´deydin. Yakut, topaz, aytaşı, sarı yakut, oniks, yeşim, lacivert taşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşla bezenmiştin. Kakma ve oyma işlerin hep altındandı. Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı. |
| 28/14 |
Mesh edilmiş, koruyucu bir Keruv olarak seni oraya yerleştirdim. Tanrı´nın kutsal dağındaydın, yanan taşlar arasında dolaştın. |
| 28/15 |
Yaratıldığın günden sende kötülük bulunana dek yollarında kusursuzdun. |
| 28/16 |
Ticaretinin bolluğundan zorbalıkla doldun ve günah işledin. Bu yüzden kirli bir şey gibi seni Tanrı´nın dağından attım, yanan taşların arasından kovdum, ey koruyucu Keruv. |
| 28/17 |
Güzelliğinden ötürü gurura kapıldın, görkeminden ötürü bilgeliğini bozdun. Böylece seni yere attım, kralların önünde seni yüz karası yaptım. |
| 28/18 |
İşlediğin pek çok günah ve ticaretteki hileciliğin yüzünden kutsal yerlerini kirlettin. Seni yakıp yok edecek bir ateş çıkardım içinden, bütün seyredenlerin gözü önünde seni yeryüzünde küle çevirdim. |
| 28/19 |
Seni tanıyan bütün uluslar sana şaştı, sonun korkunç oldu. Bir daha var olmayacaksın." |
| 28/20 |
RAB bana şöyle seslendi: |
| 28/21 |
"İnsanoğlu, yüzünü Sayda'ya çevir, ona karşı peygamberlik et. |
| 28/22 |
Diyeceksin ki, ´Egemen RAB şöyle diyor:"´İşte sana karşıyım, ey Sayda, senin içinde yüceleceğim. Onları cezalandırınca, kutsallığımı onlara gösterince, benim RAB olduğumu anlayacaklar. |
| 28/23 |
Üzerine salgın hastalık gönderecek, sokaklarında kan akıtacağım. Kentin içinde, her yanında kılıçla yaralananlar düşüp ölecekler. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar." |
| 28/24 |
"İsrail halkını küçümseyen çevre uluslardan hiç biri bir daha İsrail için batan bir çalı, acıtan bir diken olmayacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar. |
| 28/25 |
"Egemen RAB şöyle diyor: İsrail halkını aralarına dağılmış oldukları uluslardan topladığım, ulusların gözü önünde kutsallığımı gösterdiğim zaman kulum Yakup´a verdiğim kendi ülkelerine yerleşecekler. |
| 28/26 |
Orada güvenlik içinde yaşayacak, evler yapacak, bağlar dikecekler. Onları küçümseyen bütün çevre ulusları cezalandırdığımda güvenlik içinde yaşayacaklar. O zaman benim Tanrıları RAB olduğumu anlayacaklar." |