Tevrat (323. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Tevrat'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
  HEZEKİEL
8/18 Bundan ötürü onlara öfkeyle davranacak, acımayacağım, onları esirgemeyeceğim. Yüksek sesle beni çağırsalar bile onları dinlemeyeceğim."
9/1 Sonra yüksek sesle, "Kenti cezalandıracak olanlar, ellerinde yok edici silahlarıyla buraya gelsin" diye seslendiğini duydum.
9/2 Kuzeye bakan yukarı kapı yolundan altı kişinin geldiğini gördüm. Her birinin elinde ölümcül bir silah vardı. Aralarında keten giysili, belinde yazı takımı olan bir adam vardı. İçeriye girip tunç sunağın yanında durdular.
9/3 İsrail Tanrısı´nın görkemi bulunduğu yerden, Keruvlar´ın üzerinden ayrılıp tapınağın eşiğine gitti. RAB keten giysili, belinde yazı takımı olan adama seslendi:
9/4 "Yeruşalim Kenti´nin içinden geç, orada yapılan iğrenç şeylerden ötürü dövünüp ağlayanların alınlarına işaret koy" dedi.
9/5 Öbürlerine, "Kent boyunca onu izleyin ve kimseye acımadan, kimseyi esirgemeden öldürün" dediğini duydum.
9/6 "Yaşlıyı, genci, genç kızı, kadını, çocukları öldürün. Yalnız alınlarında işaret olanlara dokunmayın. İşe tapınağımdan başlayın." Onlar da tapınağın önünde duran İsrail ileri gelenlerinden işe başladılar.
9/7 Onlara, "Tapınağı kirletin, avlularını cesetlerle doldurun. Haydi başlayın!" dedi. Bunun üzerine onlar gidip kenttekileri öldürmeye başladılar.
9/8 Onlar halkı öldürürken ben tek başıma kaldım. Yüzüstü yere kapanıp, "Ah, ey Egemen RAB! Öfkeni Yeruşalim üzerine boşaltırken, geri kalan bütün İsrailliler'i de mi yok edeceksin?" diye haykırdım.
9/9 "İsrail ve Yahuda halkının günahı pek büyük" diye karşılık verdi, "Ülke kan, kent haksızlık dolu. Onlar, 'RAB ülkeyi bıraktı, RAB görmüyor diyorlar.
9/10 Ben de onlara acımayacak, onları esirgemeyeceğim. Yaptıklarını kendi başlarına getireceğim."
9/11 Derken keten giysili, belinde yazı takımı olan adam, "Buyruklarını yerine getirdim" diye haber verdi.
10/1 Baktım, Keruvlar´ın başı üzerindeki kubbenin üzerinde lacivert taşından tahta benzer bir nesne gördüm.
10/2 RAB keten giysili adama, "Keruvlar´ın altındaki tekerleklerin arasına gir. Avuçlarını Keruvlar´ın arasındaki ateş közleriyle doldurup kentin üzerine közleri saç" dedi. Adamın oraya girdiğini gördüm.
10/3 Adam oraya girdiğinde, Keruvlar tapınağın güney tarafında duruyordu. Bulut tapınağın iç avlusunu doldurdu.
10/4 Rabbin görkemi Keruvlar´ın üzerinden ayrılıp tapınağın eşiğine gitti. Tapınak bulutla doldu. Avlu Rabbin görkeminin parıltısıyla doluydu.
10/5 Keruvlar´ın kanatlarının sesi dış avludan bile duyuluyordu; tıpkı Her Şeye Gücü Yeten Tanrı´nın sesi gibiydi.
10/6 RAB keten giysili adama, "Keruvlar´dan ve tekerleklerin arasından ateş al" diye buyurunca, adam oraya girip bir tekerleğin yanında durdu.
10/7 Sonra Keruvlar'dan biri aralarındaki ateşe elini uzattı, biraz ateş alıp keten giysili adamın avuçlarına koydu. Adam ateşi alıp oradan ayrıldı.
10/8 Keruvlar'ın kanatları altında insan eline benzer bir şekil göründü.
10/9 Baktım, her Keruv´un yanında birer tane olmak üzere dört tekerlek gördüm. Tekerlekler sarı yakut gibi parıldıyordu.
10/10 Dördü de birbirine benziyor, iç içe girmiş bir tekerleği andırıyordu.
10/11 Hareket edince Keruvlar´ın baktıkları dört yönden birine doğru, sağa sola dönmeden ilerliyordu. Ön tekerlek nereye yönelirse, öbür tekerlekler de onun ardınca gidiyordu.
10/12 Keruvlar´ın bedenleri -sırtları, elleri, kanatları- ve dördünün de tekerlekleri çepeçevre gözlerle doluydu.
10/13 Tekerleklere "dönen tekerlekler" dendiğini duydum.
10/14 Her Keruv´un dört yüzü vardı: Birinci yüz öküz yüzüne, ikincisi insan yüzüne, üçüncüsü aslan yüzüne, dördüncüsü kartal yüzüne benziyordu.
10/15 Keruvlar yukarıya doğru yükseldi. Bunlar daha önce Kevar Irmağı kıyısında gördüğüm canlı yaratıklardı.
10/16 Keruvlar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyor, Keruvlar yerden yükselmek için kanatlarını açınca, tekerlekler de yanlarından ayrılmıyordu.
10/17 Keruvlar durduğunda onlar da duruyor, Keruvlar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.
10/18 Rabbin görkemi tapınağın eşiğinden ayrılıp Keruvlar´ın üzerinde durdu.
10/19 Ben bakarken Keruvlar kanatlarını açıp yerden yükseldi, tekerlekler de onlarla yükseldi. Rabbin Tapınağı´nın Doğu Kapısı´nın girişinde durdular. İsrail Tanrısı´nın görkemi onların üzerindeydi.
10/20 Kevar Irmağı kıyısında, İsrail Tanrısı´nın altında gördüğüm ve Keruvlar olduğunu anladığım canlı yaratıklar bunlardı.
10/21 Her birinin dört yüzü, dört kanadı vardı. Kanatlarının altında insan elini andıran bir şey vardı.
10/22 Yüzleri Kevar Irmağı kıyısında gördüğüm yüzlere benziyordu. Her biri dosdoğru ilerliyordu.
11/1 Ruh beni yine yukarıya kaldırıp Rabbin Tapınağı'nın Doğu Kapısı'na götürdü. Kapının giriş bölümünde yirmi beş adam vardı. Aralarında halkın önderlerinden Azzur oğlu Yaazanya'yı, Benaya oğlu Pelatya'yı gördüm.
11/2 RAB bana, "İnsanoğlu, bunlar kötülük tasarlayan ve bu kentte kötü öğüt veren adamlardır" dedi,
11/3 "Onlar, ´Yıkım yakın değil, ev yapmanın zamanıdır. Bu kent kazan, biz de etiz diyorlar.
11/4 Bundan ötürü onları uyar, ey insanoğlu, onları uyar."
11/5 Sonra Rabbin Ruhu üzerime inip şunları söylememi buyurdu: "RAB şöyle diyor: Ey İsrail halkı, neler söylediğinizi ve neler düşündüğünüzü bilirim.
11/6 Bu kentte birçok kişi öldürdünüz, kentin sokaklarını ölülerle doldurdunuz.
11/7 "Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: Oraya attığınız ölüler et, kent de kazandır. Ama sizi kentin dışına süreceğim.
11/8 Kılıçtan korktunuz, ama ben üzerinize kılıç göndereceğim. Egemen RAB böyle diyor.
11/9 Sizi kentten çıkarıp yabancıların eline teslim edeceğim. Sizi cezalandıracağım.
11/10 Kılıçla öldürüleceksiniz. Sizi İsrail sınırında cezalandıracağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.
11/11 Bu kent sizin için kazan olmayacak, siz de onun içinde et olmayacaksınız. Sizi İsrail sınırında cezalandıracağım.
11/12 O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız. Kurallarımı izlemediniz, ilkelerime uymadınız; çevrenizdeki ulusların ilkelerine uydunuz."
11/13 Ben peygamberlikte bulunurken Benaya oğlu Pelatya öldü. Yüzüstü yere kapanıp, "Ah, ey Egemen RAB! Geri kalan İsrailliler'i büsbütün mü yok edeceksin?" diye yüksek sesle haykırdım.
11/14 RAB bana şöyle seslendi:
11/15 "Ey insanoğlu, Yeruşalim´de yaşayanlar senin kardeşlerin, akrabaların ve öbür İsrailliler için, ´Onlar Rabden uzaklar, bu ülke mülk olarak bize verildi demişler."
11/16 "Bu yüzden de ki, ´Egemen RAB şöyle diyor: Onları uzaktaki uluslar arasına gönderdim, ülkeler arasına dağıttım. Öyleyken gittikleri ülkelerde kısa süre için onlara barınak oldum.
11/17 "De ki, ´Egemen RAB şöyle diyor: Sizi uluslar arasından toplayacak, dağılmış olduğunuz ülkelerden geri getirecek, İsrail ülkesini yeniden size vereceğim.
11/18 "Ülkeye dönecek, tiksindirici, iğrenç putları oradan söküp atacaklar.
11/19 Onlara tek bir yürek vereceğim, içlerine yeni bir ruh koyacağım. İçlerindeki taş yüreği çıkarıp onlara etten bir yürek vereceğim.
11/20 O zaman kurallarımı izleyecek, ilkelerime uymaya özen gösterecekler. Onlar halkım olacak, ben de onların Tanrısı olacağım.
11/21 Tiksindirici, iğrenç putlara gönülden yönelenlere gelince, yaptıklarının aynısını başlarına getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB."